Yıl 1896... Manastır yakınlarında bir Osmanlı köyü... Türk, Arnavut, Makedon bir çok farklı etnik grup bu köyde bir arada yaşamaktadır; fakat bir süredir Balkanlar kaynamaktadır... Balkan harbinin ayak sesleri duyulmaya başlamıştır ve 500 yıldır bir arada kardeşçe yaşayan köy halkı arasında belli gerilimler doğmaya başlamıştır. Kahramanımız Ramiz, karısı ve üç kızıyla birlikte bu köyde sütçülük yaparak geçimini sağlamaktadır. Oldukça fakir bir adam olan Sütçü Ramiz, bütün bu siyasi kargaşa arasında ailesinin geçimini sağlamakta oldukça zorlanmaktadır. Tam manası ile bir halk tipi olan Ramiz biraz Nasreddin hoca biraz Bekri Mustafa biraz Karagöz karışımı bir tiptir. Kızlarına da çok düşkün bir baba, yüreğinde hiç kötülük olmayan bir adamdır. Ama gelenek ve göreneklere sıkı sıkıya bağlı biridir. Karısı Fatma ise aslında hem bu gürültücü adamı hem de evi çekip çeviren asıl kişidir. Kızları evlilik çağına gelmişlerdir. Fatma bir süredir kızlarını iyi ve zengin kocalarla evlendirmek kaygısına düşmüştür.
"ELVEDA RUMELİ" Ramiz ve ailesinin ekseninde gelişen olayları anlatırken, fonda Balkanlardan çekilmekte olan cihan imparatorluğunun o yıllarına da ayna tutuyor...
"Elveda Rumeli" 500 yıllık hakimiyetten sonra Rumeli’ye "elveda" diyen bir halkın hikayesini anlatmayı sürdürüyor.